2020’li yılların ilk yarısını geride bırakırken, 2024 yılı müzik dünyası için adeta bir şölendi. Uzun aradan sonra geri dönen efsane gruplar, yeni sanatçıların dikkat çeken çıkışları ve türler arası sınırları zorlayan yenilikçi albümlerle dolu bir yıl yaşadık. Hem eski dostların nostaljisi hem de taze seslerin enerjisi, bu yılı unutulmaz kıldı. Şimdi gelin, 2024’ün en iyi 20 yabancı albümüne birlikte göz atalım:
James Blake & Lil Yachty - Bad Cameo
James Blake ve Lil Yachty, Bad Cameo ile beklenmedik ama mükemmel bir iş birliğine imza atıyor. Blake’in derin, atmosferik prodüksiyonları Lil Yachty’nin deneysel rap vokalleriyle buluşarak türler arası bir albüm yaratıyor. “Woo”, “Bad Cameo” ve “In Grey”, albümün hem melankolik hem de enerjik yönlerini başarıyla yansıtıyor.
19. Schoolboy Q - Blue Lips
Schoolboy Q, uzun bir aranın ardından Blue Lips ile geri döndü. Albüm, West Coast rap tınılarını modern prodüksiyonlarla birleştirirken, Q’nun güçlü lirik yeteneğini de ön plana çıkarıyor. “Blues”, “Street Poet” ve “Ocean View” gibi parçalar albümün en dikkat çekenleri arasında.
18. The Last Dinner Party - Prelude to Ecstasy
Yılın en büyük keşiflerinden biri olan Prelude to Ecstasy, The Last Dinner Party’nin etkileyici çıkış albümü. Alternatif rock ve barok pop ögeleriyle zenginleşen albüm, sofistike aranjmanlar ve samimi sözleriyle dikkat çekiyor. “Nothing Matters” ve “Sinner” gibi parçalar, grubun potansiyelini gözler önüne sererken, müzik dünyasında kalıcı bir iz bırakacaklarının sinyallerini veriyor.
17. FINNEAS - For Cryin' Out Loud
FINNEAS, For Cryin’ Out Loud ile prodüksiyon yeteneklerini ve duygusal söz yazarlığını bir kez daha kanıtlıyor. Albüm, sade ama etkileyici aranjmanlarla kişisel hikayeleri anlatıyor. “Cleats”, “For Cryin’ Out Loud!” gibi parçalar, FINNEAS’ın hem güçlü vokalini hem de minimalist dokunuşlarını öne çıkarıyor.
16.Ariana Grande - Eternal Sunshine
Ariana Grande’nin Eternal Sunshine albümü, pop müzikteki hâkimiyetini devam ettiriyor. Albüm, Grande’nin kişisel deneyimlerini ve aşk üzerine derin düşüncelerini yansıtan duygusal baladlar ve dans parçaları arasında mükemmel bir denge kuruyor. “We can’t be friends (biat for your love)”, “yes and?” gibi parçalar albümün güçlü temellerini oluşturuyor.
15.Linkin Park - From Zero
Linkin Park, From Zero ile eski hayranlarını nostaljik bir yolculuğa çıkarırken, Emily Armstrong ile yeni bir sayfa açmayı da başarıyor. Albüm, nu-metal köklerine saygı duruşunda bulunurken modern prodüksiyon tekniklerini kullanarak güçlü bir dönüş yapıyor. Her ne kadar hiç kimse Chester’ın yerini dolduramasa da “The Emptiness Machine”, “Heavy is the Crown” ve “Still Breathing” şarkılar, grubun enerjik ve duygusal tarafını bir kez daha ortaya koyuyor.
14. 21 Savage - American Dream
21 Savage, American Dream ile Amerikan rüyasının çelişkili yönlerini anlatıyor. Güçlü beat’ler ve sade lirikler, “née-nah” ve “redrum” parçaları Savage’ın hem sert hem de düşündürücü tarzını ortaya koyuyor.
13. Bring Me The Horizon - Post Human: NextGen
Bring Me The Horizon, Post Human serisinin ikinci bölümü olan Next Gen ile modern metal ve elektronik müzik arasındaki sınırları bir kez daha ortadan kaldırıyor. Albüm, sert gitar riff’lerini, etkileyici vokalleri ve elektronik unsurları bir araya getirerek dinleyicilere güçlü bir enerji sunuyor. “LosT” ve “sTraNgeRs”, grubun yenilikçi ve karanlık tarzını gözler önüne seriyor.
12. Don Toliver - Hardstone Psycho
Don Toliver, Hardstone Psycho ile rap ve R&B sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Albüm, Toliver’ın benzersiz vokal tarzını etkileyici prodüksiyonlarla birleştiriyor. “Insomnia”, “Fever Dream” ve“Psycho Mode” gibi parçalar, Toliver’ın yılın en iyi işlerinden birine imza attığını gösteriyor.
11. Bon Jovi - Bon Jovi Forever
Bon Jovi, kendi adlarını taşıyan ilk albümlerinin 40. yılını Bon Jovi Forever ile kutluyor. Albüm kapağında Jon Bon Jovi, New Jersey albümünün ikonik estetiğine gönderme yaparak nostalji rüzgarları estiriyor. Thank You, Goodnight! belgeseliyle birlikte yayımlanan bu albüm, grubun köklerine sadık kalırken zamansız bir sıcaklık sunuyor. “Seeds”, “Legendary” ve “Hollow Man” gibi parçalar, eski dostlarla buluşmuş hissi vererek dinleyicileri müzikal bir yolculuğa çıkarıyor.
10. Future and Metro Boomin - We Don't TrustYou
Trap müziğin ustaları Future ve Metro Boomin, We Don’t Trust You ile müzik sahnesini domine ediyor. Albüm, baştan sona sert beatler, güçlü sözler ve hip-hop kültürüne göndermelerle dolu. “Like That”, “Cinderella” adlı şarkılar, ikilinin uyumunun ne kadar güçlü olduğunu kanıtlıyor.
9. Nick Cave and The Bad Seeds - Wild God
Nick Cave, karanlık ve derin söz yazımındaki ustalığını bir kez daha konuşturuyor. Wild God, ölümsüz aşkı, kayıpları ve hayatın bilinmezliklerini masalsı bir dille anlatıyor. Parçalar arasında “My Song of The Lake” ve “Final Rescue Attempt” öne çıkarken, albüm, Cave’in epik müzikal anlatı geleneğinin bir uzantısı olarak yerini alıyor.
8. Fontaines D.C. - Romance
İrlandalı post-punk grubu Fontaines D.C., Romance ile daha rafine bir sound sunuyor. Albüm, şiirsel sözler ve melankolik tınılarla aşkın karmaşıklığını ele alıyor. “Sundowner” ve “Starbuster”, grubun duygusal derinliğini ve müzikal olgunluğunu öne çıkarıyor.
7. Beyoncé - Cowboy Carter
Beyoncé, Cowboy Carter ile country müziğe cesur ve yenilikçi bir dokunuş getiriyor. Albüm, geleneksel country unsurlarını modern R&B ve pop tınılarıyla harmanlayarak türler arası sınırları yıkıyor. “16 Carriages” ve “Texas Hold’em” gibi öne çıkan parçalar, Beyoncé’nin vokal gücünü ve sanatsal vizyonunu bir kez daha kanıtlıyor. Bu albüm, onun çok yönlülüğünü sergileyen etkileyici bir müzikal yolculuk sunuyor.
6. Charli XCX - Brat
Pop müziğin yenilikçi ismi Charli XCX, Brat ile kariyerinin en cesur albümlerinden birine imza atıyor. Kapağı bile meme haline gelen bu ikonik albüm, Hyperpop ve elektronik müzik öğelerinin harmanlandığı albüm, Charli’nin sınır tanımayan tarzını vurguluyor. “Von dutch”, “365” ve “360” şarkıları, yılın en iyi dans şarkıları arasında yer almayı hak ediyor.
5. The Cure - Songs of a Lost World
Robert Smith ve grubu, 16 sene sonra albümleri Songs of a Lost World ile yeniden sahnede. Karanlık, gotik tınıların ve melankolik sözlerin birleşimi, dinleyicilere 80’lerin Disintegration dönemine nostaljik ve hüzünlü bir selam gönderiyor. “Alone”, “A Fragile Thing” gibi parçalar, The Cure’un zamanın ötesindeki atmosferini günümüz dinleyicileriyle buluşturuyor.
4. Kendrick Lamar - GNX
Kendrick Lamar, GNX ile rap müziğin anlatı sanatını bir üst seviyeye taşıyor. Sosyal eleştiriler, derin sözler ve yenilikçi prodüksiyonlar albümün merkezinde yer alıyor. “Redemption”, “Genesis” ve “Legacy” gibi parçalar, Lamar’ın lirik dehasını bir kez daha gözler önüne seriyor.
3. Sabrina Carpenter - Short n Sweet
Sabrina Carpenter, Short n Sweet ile pop dünyasında ne kadar büyüdüğünü kanıtlıyor. Kendine güvenen, eğlenceli ve duygusal bir albüm olan Short n Sweet, Carpenter’ın olgunlaşan müzikal vizyonunu yansıtıyor. “Espresso” ve “Feather” gibi parçalar dinleyiciyi anında yakalarken, albümün samimi tonları ona güçlü bir karakter katıyor.
2. Dua Lipa - Radical Optimism
Dua Lipa, dans pop’unun kraliçesi unvanını bu albümle bir kez daha perçinliyor. Radical Optimism, 90’ların house tınılarını modern dokunuşlarla harmanlayarak müzik listelerini domine ediyor. “Houdini”, “Illusion” ve “Training Session” gibi parçalar, albümün parlayan yıldızları. Dua’nın vokal performansı ve güçlü prodüksiyon, dinleyicilere saf bir dans keyfi sunuyor.
1. Billie Eilish - Hit Me Hard and Soft
Billie Eilish ve abisi Finneas, Hit Me Hard and Soft ile müzikal yeteneklerinin sınırlarını bir kez daha zorluyor. Albüm, techno, pop ve rock esintilerini ustaca harmanlayarak dinleyiciye b enzersiz birdeneyim sunuyor. “Chihiro”, “Wildflower” ve “Lunch” gibi parçalar öne çıkarken, Eilish’in duygu yüklü vokalleri ve Finneas’ın titiz prodüksiyonu albümü yılın en iyilerinden biri yapıyor.
Bonus: 070 Shake - Petrichor
070 Shake, Petrichor ile atmosferik hip-hop ve alternatif R&B sınırlarını zorlayan bir başyapıta imza atıyor. Albüm, adını “yağmur sonrası toprak kokusu” anlamına gelen petrichordan alırken, dinleyiciye tam da bu hissi yaşatıyor: ferahlatıcı, derin ve son derece duygusal. Shake’in sesi, adeta bir yankı gibi yankılanırken, albüm boyunca synth ağırlıklı prodüksiyonlar, derin baslar ve katmanlı melodilerle birleşiyor.Albüm, “Sin” ve “Garden” gibi parçalarla melankolik bir yolculuk sunarken, Shake’in benzersiz vokali dinleyiciye güçlü bir deneyim yaşatıyor.