''Gördüğüm düşlerde, onun öfkesinde, var olan bendim, sonsuz tuzaklarla''
Albüm puanı: 9/10
Türk Rock Müziğinin belkide zamanın en başarılı gruplarından olan Kurban'ın, üçüncü stüdyo albümüydü tarihler 6 Mayıs 2005'i gösteriyordu ve tarzında değişiklik yaratmadan oldukça sert gitar riffleri, atak davullar ve buram buram duyduğumuz bas yürüyüşleri ve olmazsa olmaz kıvrak, güçlü vokali ile İnsanlar yazılıp çizilecekti...
Kısa Tarihçe:
1995 yılında Outside adı ile kurulan grup bu isim altında ilk başlarda İngilizce şarkılar çaldılar. Daha sonra bir efsanenin doğuşu '97 yılında ''Kurban'' ismi ile başladı. Aynı yıl Roxy Müzik Yarışması'na katılarak 3. oldular. Ocak ayında ilk albümleri olan Kurban'ı piyasaya sürdüler. 1999 yılında Metallica'nın Ali Sami Yen Stadyumu'nda verdikleri konserde alt grup olarak konser verdiler. Ardından gitaristleri Umut Gökçen'in Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşmesi ile Özgür Kankaynar ile yola devam kararı aldılar. Böylelikle Deniz Yılmaz, Özgür Kankaynar, Kerem Tüzün, Burak Gürpınar'dan oluşan kadro oluşmuş oldu. 2004'te Sert ve 2005'te İnsanlar albümleri ile müzik hayatlarına devam ettikten sonra Grup, Haziran 2005 tarihinde dağıldığını açıkladı. Kurban 31 Aralık 2006 tarihinde tekrar bir araya geldiklerini açıkladı. Tekrar birleşmelerinin ardından çeşitli şehirlerde konser verdiler. 2007’nin ilk aylarında turneye çıkan Kurban, solist Deniz Yılmaz'ın askere gitmesiyle 25 Şubat'den sonra 15 aylık bir ara verdi, onun askerden dönüşü ile birlikte konserlerine tekrar başladı. 2009 yılında çeşitli üniversitelerin bahar şenliklerinde bir dizi konser veren grup 2010’dan çıkaracakları albümü Sahip'i de tanıttı.
Solist Deniz Yılmaz'ın müziği bırakması isteği üzerine Kasım 2017 yılında ikinci kez dağıldı. Grubun dağıldığı haberini ise Burak Gürpınar Twitter üzerinden duyurdu.
Giriş:
Albüme girişimiz "A Bir" şarkısıyla oluyor. Enstrümantal bir intro olmasının yanı sıra sert gitarlarla da süslenen şarkının sonu albümün 2. şarkısı ''Suç Bende'' ile çok iyi bağlanmış, devam niteliğinde olmuş. Suç Bende şarkısı bir kitap gibi ''giriş-gelişme-sonuç'' dan oluşmakta adeta.
Albümün üçüncü parçası ''Yine'', benim de en çok sevdiğim özellikle de davul partisyonlarının yoğun olmasından kaynaklı. Hatta sevgili Burak Gürpınar, kendi Youtube hesabından paylaştığı stüdyo görüntüleri bu hislerim konusunda kesin fikrimi destekler niteliğinde. bahsettiğim link için tıklayabilirsiniz.
''Yine'' albümün klip çekilen en bilindik parçalarından biri. Kral TV'de durmadan dönen klibi çoğumuzun gözünde canlanır. Sert vokal, pedallar, agresif gitarlar, agresif ve atak davullar, bir dizi yeri titreten baslar ile muazzam bir yapı. Şarkının ortasındaki enstrümantal bölüm etkileyici, bölümün sonunda ve girişinde kullanılan whammy pedalı ile yemeğe lezzet veren sos misali.
Yazımıza, albümün en can alıcı ve Deniz Yılmaz(solist)'ın dilini ne kadar iyi kaleme aldığı ve konuşturduğu ‘'Uyut Beni'' parçası ile devam ediyoruz. Gayet yerinde ve haklı bir isyan olarak şarkı, açlık çeken Afrikalı bir çocuğun Tanrıya isyanını anlatıyor. Enstrümanların ise gerçek manada konuştuğu bir parça desek yanlış olmayacaktır. Buna örnek olarak bazı akorların arpejleri çalınırken, Özgür Kankaynar ve Deniz Yılmaz'ın aynı akoru farklı arpejlerle aynı anda çalması diyebiliriz. Ve bunlara, Kerem Tüzün'ün son partisyonunu ekleyerek son derece manidar ve müzikal açıdan muazzam şarkının incelemesini sona erdirelim.
Mahşer günü mü? Yoksa Bir ''Cennet'' mi?
''Senle ben ve sen ve ben
Belki bu son gün ah
Dostça kal gitmeden''
Grubun, farklı anlamlar taşıdığı parçası mı? Yoksa düz bir aşk parçası mı olduğunu bilmediğimiz parçası ''Cennet.''
Gelelim gerçekten benim için özel ve en güzel olan albümün 7. şarkısı ''A.'' Öz Fikrimce bu şarkının benim için özel kılan şey sert sitemleri; hem liriklerinde hem de müziğinde tam olarak yansıtılmasından kaynaklı. Basit bir aşk şarkısı değil. İlk şarkı ve bu şarkıdaki "A'' kelimesi ‘'Allah'' yerine kullanılmış bir kelime. Bunu öğrendiğinizde şarkı sözleri kat kat daha anlamlı hale geliyor. Müzikal açıdan doygunluk seviyesine kat ve kat gelinen bu 6 küsür dakikalık parçanın 3.20'den sonra Post-Rock türüne benzer bölümünde Burak Gürpınar ve Özgür Kankaynar adeta kendi hislerini doya doya ve direkt olarak yansıtmışlar. Bahsettiğim aralıktaki bölümde duyduğumuz garip sesler davul zillerine gitar efekt pedalları bağlanarak elde edilmiş sesler. Ekseriyetle fikrime katılacağınız o muazzam parçayı buyrun hep beraber dinleyelim:
Şarkılarda çalınan ziller Deniz Yılmaz tarafından beğenilmediği için kayıttan sonra bir kıyafet dolabı(doğru duydunuz,dolap) içinde tekrar kaydedilmiş. İşin zor tarafı davulları değil sadece zilleri kaydetmişler. Burak Gürpınar'a buradan saygılarımı borç bilirim!
''Söyleyin Şimdi Nerede!''
Tamam ile dünyaya bir eleştiri, 22 şikayet üzerine kurulmuş, öfkenin hiddeti karşısında sönen parçası ''Yok.'' Head-bang yapmadan, sakin gaza gelmeden durana tebriklerimi iletiyorum. Davulların ve basların yüksek sesle beraber bağırdığını görmemek mümkün değil.
Bizi tanımlayan ve albüme adını veren şarkı ‘'İnsanlar.'' Girişte ve şarkıda devam eden gitar riffleri oldukça eğlenceli ve gayet akılda kalıcı. Küçük mesajlardan çekinmeden; ''Geceye doymuş şu dünyada yürü de düşme, şansın varsa. En iyisi oyalan sen kendinle, kimseyi yorma boş derdinle. Verince alır fazlasını ister. Seninle uyur, başkasını düşler.''
Geldik onuncu parçaya küçük gitar ritimleri ve melodiler hoş, o yüzden ''Sus.''
Keskin geçişler, tempo düşüş ve çıkışları, catchy riffler, tatlı geri vokaller, grupça ortaya çıkış niteliğinde harika parçası ''Sakın Söyleme.'' Metronomun düşüşü ardından ani nakarat girişi oldukça etkileyici. Parçanın geçiş aşamasındaki yerlerde dolu dolu duyulan bas kahramanı Kerem Tüzün imzaları ise ayrı bir lezzette. İnsanın benliğine yapılan bir eleştiri niteliğinde şarkısıyla sırada ''Ben'' var. Üstelik kendini bilen bir ben. Güzel bir solo ardındaki sözlerden sonra gelen ‘'Herkesi dostu bilen, herkesten kopuk bir ben'' şarkının koptuğu nokta.
Artık albümü kapatalım daha doğrusu ‘'Göç'' edelim. Hangi türk rock grubunda sözlü bir albüme 3 tane enstrümantal şarkı koyar? KURBAN. Bol delay, bol reverb, yer yer distortionlu gitarlarla bizi uğurluyor albüm.
Sayısız güzellikler, bazı bilinmeyen denklemleriyle bazen bizi yarım bıraktığını düşünebiliriz ama şarkılarıyla bizleri etkileyen bir Kurban geçti bu dünyadan. Yazımı okuduğunuz için sizlere teşekkür ederim. Lütfen albümü sırasıyla dinleyiniz.
...ve ''Kurbansız Bir Gün Geçirme!"
Yazımda bir nevi kaynak olarak kullandığım Oğulcan Dikgör'e teşekkür ederim